8 Eylül 2013 Pazar

Türk Devrimi ve Pozitivizm

Fransız Devrimi'nin etkileri, Osmanlı'ya aslında çok çabuk gelmisti.
İstanbul'da yapılan gösterilerde baslarına devrimin renkleri olan mavi-kırmızı
sapkaları giyerek gösteri yapanların durumu bunun en güzel belirtilerinden
biridir. Oysa, Osmanlı yönetimi, bu devrim karsısında, Albert Sorel'in Avrupa
hükümdarları için belirttiği aynı vurdumduymazlığı paylasıyordu. Sadrazamın,
kendisine gösteri haberini getirene, verdiği: --İsterlerse baslarına üzüm
sepeti geçirip dolaşsınlar-- yanıtı, bunun tam bir kanıtıdır.


Pozitivizmin etkileri, İmparatorluğu kurtarma görevini üstlenen sivil ve
asker bürokratların tarihsel rolleri ile birlikte, toplumda gözükmeye baslar.
İlk girisimler, aslında Đslam ile pozivitist ilkeleri birlestirme çabaları
biçiminde ortaya çıkar (Mardin, 1962:293-297). Sonraları Đslam bir yana
bırakılarak, kurtarıcı olarak tam bir pozitivizme sarılınır
(Mardin, 1964:170).
Pek doğal olarak, --İmparatorluğu kurtarma-- çabaları çesitli düsünce akımları
çevresinde olusur. Fakat, Batılı düsüncelerin --pozitivist-- bir yaklasımla
Türkiye'ye aktarılmak istenmesi o dönem için en radikal çözümdür. Nitekim,
Osmanlı içindeki devrimci birikimlerin en radikal ve en bütüncü temsilcisi
olan Mustafa Kemal Atatürk, genel eylemini hemen pozitivist düsünce biçiminin
içine oturtmustur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder